Gerçekten Sıcak bir dilden soğuk bir dile geçiş insanda duş
etkisi yapıyor ama elden ne gelir? Yapacak bir şey yok. Akdeniz ülkesi olmanın
verdiği heyecan sözcüklerde uçup gidiyor. Aynı duygu arabasını 180 km hızla
kullanıp freni söküp atmışlar gibiyiz. Van’lı bir komşum misafirliğe geldi.
Bende kendisine çay ve kek sundum. Birkaç çaydan sonra alır mısınız? Diye yineledim.
“Sağ ol !”deyince bardakları toplayıp mutfağa götürdüm. Döndüğümde bir baktım.
Suratını asmış oturuyor. Hayırdır bir şey mi oldu? Diye sorunca “Evet, çay için
ısrar etmediniz.” diye cevapladı. Niye ısrar edeyim? Dediğimde “Adettendir.”demez
mi? Sonra bir düşündüm. Bir çay konusunda bile “sağ ol. İçmiş kadar oldum. (nasıl oluyorsa) –“Hatırım
için iç, lütfen” “O kadar çay boşa mı gitsin bir demlik demledim.”Haydi içelim.”
Daha neler neler? Bir de İngilizlere bakalım. Çay alır mısınız? Will you have
some tea? Yes, please-Evet, lütfen – No, thanks. Hayır, teşekkürler. Bizim
adetleri uygulamaya kalksak hiçbir şey anlaşılmayacak ya da yanlış
yorumlanacak. Bu durumda bir dili öğrenirken alışkanlıklarıda beraberinde
alırsak sorun çıkmaz. İngilizce kullanırken coşkuları faize yatırın. Mutlaka
kullanacağız anlar gelecektir. Biz de bu heyecan varken. Bu yüzden de: Teklif
var ısrar yok. Offer is O.K but, no insistence!
Yorumlar
Yorum Gönder